"Abanın kadri yağmurda bilinir" deyimi, bir kişinin veya bir şeyin gerçek değerinin zor zamanlarda, güçlüklerle karşılaşıldığında ortaya çıktığını ifade eder. Bu deyim, insanların veya nesnelerin asıl değerinin, zor durumlarla karşı karşıya kalındığında ortaya çıktığına vurgu yapar. 

Deyimin kökeni, "aba" adı verilen geleneksel bir Türk giysisine dayanır. Aba, soğuk havalarda sıcaklık sağlayan, dayanıklı bir kumaştan yapılmış kalın bir paltodur. Eski zamanlarda, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan insanlar, aba giyerek soğuk ve yağmurlu havalarda korunurlardı. Bu nedenle, "abanın kadri yağmurda bilinir" deyimi, zorlu hava koşullarında aba gibi dayanıklı ve koruyucu giysilerin gerçek değerinin anlaşıldığını ifade eder. 

Deyim, genellikle kişilerin veya nesnelerin güçlüklerle karşılaştığında, karakterlerinin veya kalitelerinin gerçekten anlaşıldığı zamanlarda kullanılır. Örneğin, bir iş arkadaşı, zor bir proje üzerinde çalışırken ne kadar yetenekli olduğunu gösterirse, bu durumda "abanın kadri yağmurda bilinir" deyimi kullanılabilir. Çünkü iş arkadaşının gerçek yeteneği zorlu koşullar altında ortaya çıkmış olur. 

Deyim aynı zamanda, insan ilişkilerinde de kullanılabilir. Bir arkadaşın, zor bir dönemde diğerine olan desteği veya sadakati, gerçek dostluğunun ve değerinin anlaşılmasını sağlar. Bu durumda da "abanın kadri yağmurda bilinir" deyimi kullanılabilir. 

Sonuç olarak, "abanın kadri yağmurda bilinir" deyimi, bir kişinin veya bir şeyin gerçek değerinin zor zamanlarda anlaşıldığını ifade eder. Bu deyim, insanların veya nesnelerin asıl değerinin, güçlüklerle karşılaşıldığında ortaya çıktığına vurgu yapar ve genellikle olumlu bir anlam taşır.