"Her şeyi kadere bağlamak" deyimi, yaşanan her olayın veya durumun kaderin bir sonucu olduğuna inanmayı ifade eder. Bu deyim, insanların yaşamlarındaki olayları ve sonuçları tamamen kaderleri tarafından belirlendiği düşüncesini vurgular.

Kader, birçok kültürde ve inanç sistemlerinde önemli bir kavramdır. Kader, genellikle insanın yaşamında karşılaştığı olayların, kişisel seçimlerin ve dış etkenlerin bir kombinasyonu olduğuna inanılan belirli bir kader veya kader gücü olarak tanımlanır. "Her şeyi kadere bağlamak" deyimi, bu inancı yansıtır.

Bu deyim genellikle, bir olayın veya durumun ardındaki nedenleri açıklamak için kullanılırken ortaya çıkar. Kişi, yaşadığı olumsuz bir durumu veya başarısızlığı kaderine bağlayarak, bu durumu kişisel eylemlerinden veya başka faktörlerden bağımsız olarak görür. Benzer şekilde, olumlu bir durumda da kaderin etkisi olduğu düşünülür.

Örneğin, bir kişi iş görüşmesinde başarısız olursa, "belki de bu iş bana yazılmamıştı, kaderimde değildi" diyerek her şeyi kaderine bağlayabilir. Benzer şekilde, birinin hayatında ani bir başarı meydana geldiğinde de, "bu başarı kaderimdeymiş, kaderimde olanı almışım" şeklinde yorumlanabilir.

Ancak, "her şeyi kadere bağlamak" deyimi bazen sorumluluktan kaçma veya kişisel gelişimden kaçınma anlamında da kullanılabilir. Kişi, yaşadığı olumsuz bir durumu kaderine bağlayarak, olayların üzerine düşünmek ve dersler çıkarmak yerine sorumluluktan kaçabilir.

Sonuç olarak, "her şeyi kadere bağlamak" deyimi, insanların yaşamlarındaki olayları ve sonuçları tamamen kaderleri tarafından belirlendiği düşüncesini ifade eder. Bu deyim, yaşanan olayları kaderin etkisi altında görmeyi ve kişisel sorumluluktan kaçma eğilimini vurgular.