1588'de İspanyol Armadası'nın yenilgisi, Avrupa tarihinin en önemli deniz savaşlarından biri olarak kabul edilir ve İspanya'nın denizlerdeki üstünlüğünün sonunu, İngiltere'nin ise yükselişini simgeler. Bu çatışma, İngiltere Kraliçesi I. Elizabeth ile İspanya Kralı II. Felipe arasında yaşanan siyasi ve dini gerilimlerin doruk noktasına ulaştığı bir dönemde gerçekleşti. 

İspanya, 16. yüzyıl boyunca Avrupa'nın en güçlü devleti olarak görülüyordu ve geniş bir deniz imparatorluğuna sahipti. II. Felipe, Katolikliğin savunucusu olarak Protestan İngiltere'yi yenilgiye uğratmayı ve İngiltere tahtına Katolik bir hükümdar yerleştirmeyi amaçlıyordu. Bu hedef doğrultusunda 1588'de büyük bir donanma, "Yenilmez Armada" olarak bilinen İspanyol filosu, İngiltere'yi işgal etmek üzere yola çıktı. 

Armada, yaklaşık 130 gemiden oluşuyordu ve Flandre'deki İspanyol ordusuyla birleşip İngiltere'yi istila etmeyi planlıyordu. Ancak İngilizler, deniz kuvvetleriyle bu büyük tehdide karşı iyi bir savunma hazırlığı yapmıştı. Sir Francis Drake ve Lord Charles Howard komutasındaki İngiliz donanması, daha hafif ve daha hızlı gemiler kullanarak İspanyol filosuna karşı etkili bir strateji geliştirdi. 

İngilizler, 7 Ağustos 1588'de Manş Denizi'nde başlayan çatışmalarda İspanyol Armadası'nı yıpratmak için yangın gemileri kullandı. Bu taktik, İspanyol filosunun düzenini bozdu ve gemilerin birbirine çarpmasına neden oldu. Ayrıca, İspanyol gemilerinin ağır topları ve yavaş hareket etmeleri, İngilizlerin hızlı manevra kabiliyeti karşısında dezavantaj oluşturdu. 

Deniz savaşlarının yanı sıra kötü hava koşulları da İspanyol Armadası'nın yenilgisinde önemli bir rol oynadı. Fırtınalar, İspanyol gemilerini Kuzey Denizi'ne sürükledi ve birçok geminin batmasına veya hasar görmesine neden oldu. Sonuçta, Armada'nın sadece yarısı İspanya'ya dönebildi. 

İspanyol Armadası'nın yenilgisi, İngiltere'nin denizlerdeki üstünlüğünü pekiştirdi ve İspanya'nın Avrupa'daki hegemonyasının sona erdiğini gösterdi. Bu zafer, İngiltere'nin denizcilik ve kolonizasyon faaliyetlerini artırmasına, ticaret yollarını kontrol etmesine ve gelecekteki imparatorluğunun temellerini atmasına olanak tanıdı. Ayrıca, Kraliçe I. Elizabeth'in liderliğini pekiştirdi ve İngiltere'nin Protestan kimliğinin korunmasında önemli bir rol oynadı. 

Bu yenilgi, İspanya'nın mali ve askeri kaynaklarını tüketti ve İspanyol İmparatorluğu'nun düşüşünün başlangıcını işaret etti. İspanyol Armadası'nın yenilgisi, Avrupa güç dengelerinde önemli bir değişikliğe neden oldu ve modern Avrupa'nın şekillenmesinde kritik bir dönüm noktası olarak tarihe geçti.